Törende bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''Türkiye cılız bir ülke değil, Türkiye şimdi gürbüz bir ülke, güçlü bir ülke. Sanayisi gelişiyor, enerjiye ihtiyacı var.'' dedi.

 

Bakan Çelik, Yusufeli Barajı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, dünyada 7 milyar insan olduğunu belirterek, ''İnsan çok. Ama insanlık kıt. İnsanlık az. Yusufeli de arazisi kıt, insanlığı bol insanların olduğu bir yerdir. Sizlerle hep övündük, gurur duyduk. Bu arazisi kıt olan topraklarda doğmanın şerefini Türkiye'nin dört bir tarafında haykırarak söyledik. Yusufeliliyiz dedik biz.'' diye konuştu.

 

Bugün mutlu olduklarını ama aynı zamanda hüzünlü de olduklarını ifade eden Bakan Çelik, şunları söyledi: ''Bilemiyorum, görüşlerime katılıyor musunuz? Yusufelimiz için tarihi bir gün bugün. Çoruh Nehri'ne bir gerdan daha takılıyor. Çoruh'un millet için bir halkayla daha dizginlendiği bir gün. Ülkemiz açısından, ülkemiz ekonomisi açısından son derece önemli bir gün. Çünkü Türkiye cılız bir ülke değil, Türkiye şimdi gürbüz bir ülke, güçlü bir ülke. Sanayisi gelişiyor, enerjiye ihtiyacı var. 'Sular aksın, Türk baksın' anlayışı doğru değil. 'Su akar, Türk bakar' anlayışı geride kaldı. Onun için bu gerdanlar yapılmalı. Bu açıdan sevinçliyiz.''

 

Hüzünlü olduklarını da dile getiren Bakan Çelik, ''Çünkü bu topraklarda hatıralarımız var. Çocukluğumuz buralarda geçti. Bu şehirde onlarca, yüzlerce değerli kardeşlerimiz yetişti. İlkokulunda, ortaokulunda, lisesinde, bakkal Ahmet'inde, Mehmet'inde hatıralar çok. Bu yönüyle şehrimizin su altında kalması tabii ki bir hüzün oluşturuyor. Ama Yusufeli insanının farkı şudur: Ülke menfaatleri benim menfaatlerimle yan yana konunca ay yıldızlı bayrağın menfaatlerini önde tutan halkız biz. O yüzden hüznümüz sevince dönüşüyor.'' dedi.

 

Yusufeli'nin baraj olarak anılacağını kaydeden Bakan Çelik, ''Ama eş zamanlı olarak Sayın Başbakanımızın Orman ve Su İşleri Bakanımıza talimatı, yanında ben de vardım. 'Çok hızlı, ne kamulaştırmalarda engel istiyorum ne de modern, güzel, barajdan çok önce bitmemiş bir Yusufeli istiyorum. Bitmiş bir Yusufeli istiyorum' diye talimat verdi. İnşallah biz takipçisi olacağız. Hep beraber yepyeni, modern, güzel bir Yusufeli'nin, buranın mimarisine, arazisine uygun güzel bir Yusufeli'nin tekrar gündeme gelmesi, yeniden yapılanmasıyla ilgili ne gerekiyorsa hep beraber değerli arkadaşlarımızla takipçi olacağız.'' diye konuştu.

 

 

Bakan Çelik, yüklenici firma yetkililerine de seslenerek, ''Türkiye'nin en güçlü firmaları, temsilcileri, değerli patronlar, Yusufeli'ni görüyorsunuz. Karşısı dağ, önün dağ, arkan dağ. Burada insanlar ekmeğini taştan çıkarıyor, doğrudur. Bin bir türlü zahmetle çıkartılıyor. Burada çalıştıracağınız işçi bu topraklardan olmalı, başka yerden olamaz. Bunu yapmazsanız, bu dağlar da şikayet eder, yalnız gönüller kırılmaz. O yüzden bu konuyu sizlerle konuştuk, bu tarihi günde, burada da bunu ifade etmeyi görev biliyorum. Bu konunun da takipçisi olacağız.'' dedi.

 

Bakan Çelik, söylenecek, konuşulacak çok şey olduğunu belirterek, ''Ama şunu bilin ki her zaman sizlere kapımız açıktır, her zaman bu bölgedeki vatandaşların sorunlarının takibi boynumuzun borcudur. Temeli hayırlı olsun, Allah yar ve yardımcımız olsun.'' diye konuştu.

 

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise yaptığı konuşmasında; ''Türkiye'nin 270 metre yükseklikle en yüksek, dünyada üçüncü, hatta 1.5 metre yükseltsek ikinciliğe yükselecek barajı. Burada yılda takriben 2 milyar kilovatsaat elektrik üretilecek. 540 megavat gücünde muhteşem bir baraj olacak.'' dedi.

 

Yusufeli'nin, Artvin'in hizmetkarı olmaktan gurur duyduğunu ifade eden Bakan Eroğlu,   ''Başbakanımızın talimatı var. Yusufelililer, Artvinliler, bu bölgenin insanı tümüyle vatanına, milletine, bayrağına son derece bağlı, Türkiye'yi seven insanlar. Öyleyse sizlere hizmet etmek bizim için büyük bir şereftir.'' diye konuştu.

 

Geçen hafta cuma günü Bakanlar Kurulu'nda, Yusufeli'ne giderek barajın temelini atacaklarını söylediklerinde Başbakanın çok duygulandığını dile getiren Eroğlu, ''Dedi ki 'Biliyorsun, Yusufeli için ne gerekiyorsa yapacaksın, kese ağzı açık' dedi ve en kalbi, sıcak sevgi ve selamlarını iletti. Biz de zaten Başbakanımıza grup konuşmasında kendisine sürpriz yapacağız. Bugün ayrıca Başbakanımızın doğum günü. Dolayısıyla güzel bir günde inşallah temel atacağız.'' dedi.

 

Özellikle Artvin'e karşı kendisinin de bakanlığının da büyük sevgisi olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, ''Biz bakanlıkta şunu diyoruz, 'Artvin, Yusufeli bizimdir. Bizim bakanlığın şehri, ilçesidir.' Bu yüzden buraya gelirken eli boş gelemezdik. Bugün buraya 19 dev müjdeyle geldik, toplam maliyeti 555 milyon lira. Bunlara bir müjde daha ilave ediyoruz. Artvin'imizin suyu maalesef yok. Artvin'e 2050 yılına kadar, takriben 38 kilometre ötedeki Hatila Vadisi'nden suyu getirecek projenin ihalesini mart ayında yapıyoruz. İnşallah Artvin'imize de memba suyu gibi su getireceğiz.'' diye konuştu.

 

Türkiye'de barajlar ve hidroelektrik santrallerinin bir ihtiyaçtan kaynaklandığını ifade eden Eroğlu, şunları söyledi: ''Biz enerjide dışa bağlıyız. Sırf geçen sene 66 milyar dolar dışarıya enerji ithalatı için para ödedik. Cari açığın büyük kısmı buradan kaynaklanıyor. Geçmişte su akmış, biz bakmışız. Çoruh'ta daha önce hiçbir hidroelektrik santrali yoktu, çılgınca akıyordu. Biz Çoruh'a birinci gerdanlığı Muratlı'da attık, Muratlı 85. Yıl Barajı ve Hidroelektrik Santrali ile oraya bir gem vurduk. İkincisini Borçka'da tamamladık. İkinci gerdanlığımız Borçka Barajı ve Hidroelektrik Santrali. Üçüncüsü dünyanın harikası, şu anda Türkiye'nin 249 metre yükseklikte en yüksek barajı olan Deriner Barajı ile üçüncü gerdanlığı attık. Şimdi Artvin barajı yapılıyor. Beşincisi de şimdi Başbakanımızın talimatıyla temelini atacağımız Yusufeli Barajı. Türkiye'nin 270 metre yükseklikle en yüksek, dünyada üçüncü, hatta 1.5 metre yükseltsek ikinciliğe yükselecek barajı. Burada yılda takriben 2 milyar kilovatsaat elektrik üretilecek. 540 megavat gücünde muhteşem bir baraj olacak. Biz bu barajları yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.''

 

 

Bakan Eroğlu, geçmişte potansiyelin yüzde 20'sinin kullanıldığını kaydederek, şöyle devam etti:''26 milyar kilovatsaatlik bir potansiyeli kullanıyorduk. Bunu 70 milyar kilovatsaate yükselttik ama bu yeterli değil, inşallah bunu arka arkaya tamamlayacağız. Şimdiye kadar 236 adet hidroelektrik santral ve baraj yaptık. Aşağı yukarı bakanlığımız 18 milyon dekar araziyi suladı. Su götürmediğimiz şehir kalmadı. 58 şehre su götürdük. İstanbul'dan İzmir'e, Kars'tan Edirne'ye kadar Türkiye'de her yere 2060-2070'e kadar su götürdük. Islah etmediğimiz dere kalmadı. Çünkü Türkiye'nin ihtiyacı çok. Türkiye artık büyük bir ülke, dünyada küresel bir güç. Geçenlerde bir dergide yayınlandı, dünyada parası en çok güvenilen üç ülkeden biri Türkiye. Geçmişte 6 sıfır vardı şimdi attık. IMF'ye borcumuz vardı mayıs ayında 400 milyon dolar bir borç kaldı, onu da temizleyeceğiz. Artık IMF'ye dahi 5 milyar dolar borç verecek güçlü bir Türkiye var. Merkez Bankası'nın kasası dolu, şu anda 122 milyar dolar dövizi olan bir Türkiye'yiz. Başbakanımızın liderliğinde inşallah Türkiye daha da büyüyecek.''

 

Yusufeli'nin ustalarının Türkiye'de meşhur olduğunu, burada yeteri kadar çalışkan, işi bilen insanlar olduğunu belirten Bakan Eroğlu, şunları kaydetti: ''Müteahhit firmalara şunu dedik, işçiler buradan temin edilecek. Çünkü gerçekten siz buna layıksınız. 10 kişiden en az 7'si buradan çalışsın diye talimatımız olacak. İnşallah bunu sağlayacağız. İlk talimatımız bu. İkincisi buradaki insanlar asla mağdur edilmeyecek, istimlak, kamulaştırmalarda mağduriyet yok. Orman teşkilatımız ve DSİ'ye talimat verdik. Dedik ki bu bölgedeki bozuk orman alanlarını, vatandaşlara gelir getirici ürünler ekerek, bunları onlara 49 yıllığına, masrafı bakanlıktan geliri sizin olacak. Buranın balları meşhur. Yusufeli organik bal üretimi için bakanlık olarak, Orman Genel Müdürlüğü olarak her türlü desteği vereceğiz.''

 

Bakan Eroğlu, TOKİ başkanıyla konuştuğunu da ifade ederek, ''En güzel binaları yapmak, Türkiye'de değil, dünyada örnek olacak bir Yusufeli'ni yeniden inşa etmek bizim boynumuzun borcu. Bunun sözünü veriyoruz. Göl manzaralı evler yapacağız. Bunu yapacak olan fedakar, cefakar DSİ mensuplarına teşekkür ediyoruz. Güçlü müteahhit firmalar var. Tarihte anlaşacağız, 2019 yılı diyorlar ama geç, 1 yıl öne çekiyoruz. Patronlar da hazır olsun.'' dedi.

 

Artvin Valisi Necmettin Kalkan ise Çoruh'un Artvin ile özleştiğini dile getirerek, şunları söyledi: ”Doğal güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve tarihi yapısı ile öne çıkan Artvin, yeşilin ve mavinin her tonunu bünyesinde barındıran Serhat şehrimizdir. Toprağın suya kandığı şehir olarak öne çıkan ilimiz, bin bir güzelliği ihtiva eden bir “Su” şehridir.

 

Malumlarınız olduğu üzere Çoruh Nehri Mescit Dağlarından doğup Batum’dan Karadeniz’e dökülmektedir. Çoruh Artvin’le özdeşleşmiştir. Su ise stratejik bir maddedir ve kaynakların sınırlı olması nedeniyle de ülkemizin gerek hidroelektrik enerji ihtiyacı, gerek içme, sulama ve sanayi suyu ihtiyacı zorunluluğu nedeniyle baraj ve gölet yapımı ülkemizin öncelikleri arasındadır. Çoruh Vadisi enerji maksatlı baraj yapımı için de oldukça elverişlidir.

 

Çok değerli Bakanım, ülkemiz ve milletimiz için çok büyük hizmetler yapan Bakanlığınızın adında da yer alan “Orman ve Su” kavramlarının bizzat kendilerinin fazlasıyla yer aldığı İlimizde, Bakanlık olarak yapmış olduğunuz projeler dünya kamuoyunda ülkemizi tanıtmakta, Artvinliler olarak bizleri gururlandırmaktadır.

 

Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen ve Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 12.12.2012 tarihinde görüntülü konferans bağlantısıyla açılışını yaptığı Deriner Barajı ve HES, kendi tipinde ülkemizin en yüksek barajı olma özelliğindedir. Daha yapım aşamasındayken bile dünya kamuoyunun dikkatini çekerek haberlere konu olan Deriner Barajı, National Geographic ve Discovery Channel tarafından belgeselleştirilerek tanıtılmış, mimarisi ve diğer birçok özelliği ile dünyada hayranlık uyandırmıştır.

 

Sayın Bakanım, Deriner Barajı rölekasyonu kapsamında 68 km karayolu ve 50 km köy yolumuz inşa edilmiş, su altında kalan 7 adet kültür ve tabiat varlıklarının korunması gerçekleştirilmiş ve yine zat-ı alinizin talimatlarıyla Artvin’de yıllardır konuşulan ve kamuoyunda merakla beklenen Çoruh Park Projesinin de yapımına başlanmış olup, çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir.

 

Erozyon kontrolü, dolayısıyla baraj çevreleri için yeşil kuşak ağaçlandırması da önceliklerimiz arasındadır. Yol ağaçlandırmasını ise sürdürüyoruz. Vatandaşlarımızı doğrudan etkileyen Küçüksu işlerine de değinmeden geçmeyeceğim. Taşkın koruma ve rusubat kontrol olarak 2012 yılında Bölge Müdürlüğümüzce 24 adet Küçüksu işi planlanmış olup, bunların 3  adedi tamamlanmış, 18 adedinin yapımı devam etmekte ve 3 adedinin de ihale süreci devam etmektedir. Toplam bedeli yaklaşık 13 milyon TL dir.

 

Bugün ise burada, Deriner Barajı ve HES Projesinden daha yüksek bir projenin temelini atmak üzere toplanmış bulunmaktayız.

Yusufeli Barajı ve HES, Çoruh Nehri üzerinde inşa edilecek mansaptan membaya doğru Muratlı, Borçka, Deriner ve Artvin barajlarından sonra 5. barajdır.

 

Yusufeli Barajı tamamıyla yerli müteahhit ve mühendisler tarafından öz kaynaklar kullanılarak yapılacaktır.  Yusufeli Barajı ve HES Projesi sona erip su toplamaya başladığı zaman, Yusufeli ilçe merkezi ile 16 köyümüz etkilenecek, bu da yaklaşık 15 bin nüfusa tekabül etmektedir.

 

Sözlerime son verirken, Yusufeli Barajı ve HES Projesi nedeniyle yeni Yusufeli’nin inşasında Arvin’in ve Artvinlinin her zaman yanında olan, bizlere destekleri ile büyük güç veren Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a,   Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof.Dr.Sn. Veysel Eroğlu’na, bize her zaman güç veren çok değerli hemşehrilerimiz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik’e  ve  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Mimar Dr. Kadir Topbaş’a, Milletvekilimiz Sn Dr. İsrafil Kışla’ya, DSİ’nin kıymetli çalışanlarına, yüklenici firmanın değerli yönetici ve çalışanlarına, barajın inşasında çalışacak işçisinden mühendisine herkese şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum. İnşa edeceğimiz bu büyük eserin ülkemize ve aziz milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum.’’ diye konuştu.

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Yusufeli Barajı ile birlikte ciddi anlamda ekonomik değişimin başlayacağını, yeni ekonomik hayatın oluşacağını, hem turizm hem farklı boyutlarıyla ekonomik ilişkilerden dolayı yeni bir bölge ortaya çıkacağını söyledi.

 

Topbaş, Yusufeli Barajı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bugün tarihe bir iz düşüldüğünü belirterek, ''Bugün Yusufeli'nde, Artvin'de yeniden bir tarih yazılıyor. Tarihe tanıklık ediyoruz. Gelecek kuşakların yeni yaşam kalitesini oluşturmak adına hem Yusufeli, hem Türkiye için çalışmalarımızı burada sürdürüyoruz. Bu bakımdan ben özellikle Artvin'i, Yusufeli'ni çok seven Başbakanımıza ve saygıdeğer bakanlarımıza özellikle teşekkürlerimizi arz ediyorum.'' dedi.

 

Dünyada hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşandığını ifade eden Topbaş, ''Hızla değişen dünya şartları içerisinde bütün yerleşim alanları ve ülkelerde bu ciddi anlamda hissedilmekte. Tarihi geçmişine bakıldığında zaman insanların yaşam alanı olarak tercih ettikleri hep su yolları, su boyları, nehir, deniz kenarları olmuştur. Çünkü su hayattır, su medeniyettir, su ekonomidir, su gelecektir. İnsanlar buralarda kendilerini tutundurmuşlar ve geleceğe buralardan yürümeye çalışmışlardır.'' diye konuştu.

 

Bugün dünyada üçüncü büyük barajın temelini birlikte attıklarını kaydeden Topbaş, şöyle devam etti: ''Uzun yılları geride bıraktık. Üzerine çok ciddi tartışmalar verildi, yapıldı. Maalesef, Artvin ilimizle Yusufeli çok göç veren illerden bir tanesi. Bu bölgedeki baraj münasebetiyle Yusufeli'nin değerlerinin, kültürünün yok olmasını istemiyorduk. Sayın Başbakanımıza arz ettik, talimatını verdiler. 'Yusufeli yine Yusufeli olarak o değerleriyle, kültürüyle insanıyla yaşatılmadır' dediler. Yusufeli halkı yine Yusufeli insanı olarak tarihteki yerini devam ettirecektir. Bundan dolayı ben özellikle sayın Başbakanımıza çok teşekkür ediyorum.''

 

Topbaş, barajın bir fiziksel değişimi ortaya koyacağını belirterek, ''Bunun paralelinde bir sosyal değişimi de getirecek. Yeniden farklı bir boyuta burada beraberce geçeceğiz. Yani gelişi güzel, plansız ve düzensiz yerleşim alanı yerine daha doğru, güzel bir yerleşim alanı burada kurgulanacak. Sayın Başbakanımızın arzusu Türkiye'ye model olacak yeni bir Yusufeli yapmak. Biz de bu konuda bize düşeni yapmaya çalışacağız. Ayrıca barajla birlikte ciddi anlamda ekonomik değişim başlayacak, yeni bir ekonomik hayat oluşacak. Hem turizm, hem farklı boyutlarıyla ekonomik ilişkilerden dolayı yeni bir bölge ortaya çıkacak.'' ifadelerini kullandı.

 

Ekolojinin de değişeceğini söyleyen Topbaş, şunları kaydetti: ''Yaradılışın güzellikleri içerisinde bu güzel coğrafya, Çoruh Vadisi'ndeki bu özellikle barajlar münasebetiyle ortaya çıkan baraj gölleri, yeni bir coğrafyayı, ekolojiyi ortaya koyacak. Yeni bir atmosferi birlikte yaşayacağız. Bunun hem ekonomiye, hem kişisel hem de toplumsal yaşamımıza olumlu katkısı olacak. Bu barajda emeği geçen herkese başta sayın Başbakanımız olmak üzere bakanlarımıza, herkese teşekkürlerimi arz ediyorum.''

 

 

AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla ise Yusufeli ve Artvin'de tarihi bir gün yaşadıklarını belirterek, ''Artvin, Türkiye'nin kalkınmasında en önde gelen illerin başında geliyor. Çoruh havzasında yapılan yatırımlarla Türkiye'de hidroelektriğin belki yüzde 30'u buradan üretiliyor. Bu anlamda Artvin ili Türkiye için çok anlam ifade ediyor.'' dedi.

Şu anda belki de bir ilçenin tarih olduğunu kaydeden Kışla, ''Böyle asil duruşu hiçbir yerde görmek mümkün değil. O bakımdan sizleri takdir ediyoruz, sizlere teşekkür ediyoruz. Bize düşen görev de sanıyorum baraj yatırımından daha hızlı şekilde yeni yerleşim yerinin tamamlanmasıdır. Önemli olan Yusufelilerin Yusufeli'nde kalmasını sağlamaktır.'' diye konuştu.

 

 

DSİ Genel Müdürü Akif Özkaldı ise barajın çift eğrilikli beton kemer baraj kategorisinde yapılacağını dile getirerek, ''Tesisin kurulu gücü 500 megavat, yıllık elektrik üretimi yılda 1,827 milyar kilovatsaat. Toplam depolama hacmi ise 2.2 milyar metreküp. 486 milyon 875 bin liraya ihale edildi. Tamamen Türk sermayesi ve Türk müteahhitleri tarafından inşa edilecek. Ülke ekonomisine yılda 330 milyon lira katkı sağlayacak.'' dedi.

 

Konuşmaların ardından video konferans yöntemiyle AK Parti TBMM Grup Toplantısına bağlanıldı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakan Sayın Recep Erdoğan’dan geri sayım için talimatlarını beklediğini söyledi. Başbakan Erdoğan ise 10'dan geriye doğru saydıktan sonra butona basılması talimatını verdi.

 

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Artvin Valisi Necmettin Kalkan, AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün, DSİ Genel Müdürü Akif Özkaldı ve TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel’in butona basmasıyla temel atma töreni gerçekleştirildi.

 

Bakan Eroğlu, Yusufeli Barajı'nın temel atma töreninin ardından beraberindekilerle birlikte barajın yapılacağı alana giderek incelemelerde bulundu.

 

Deriner Barajı'nda da incelemelerde bulunan Bakan Eroğlu, çelik halatlı kafese binerek barajı havadan inceledi.

 

DSİ 26. Bölge Müdürlüğü toplantı salonunda basına kapalı olarak gerçekleştirilen İl Koordinasyon Kurulu toplantısına da katılan Eroğlu,  son olarak Vali Kalkan ile birlikte Çoruh Park Projesinin temelini attı. Bir süre inşaat sahasında ve idari binada incelemelerde bulunan Bakan Eroğlu, geç saatlerde ilden ayrıldı.

 

Kaynak: www.artvin.gov.tr